
Artvin’i yazıyla açıklamak, bir sinema filmini arkadaşımıza kelimelerle anlatmak kadar yetersiz kalır ama bu yazı gidip görmeniz için bir motivasyon olacaktır diye düşünüyorum. Çok da uzak olmayan bu güzel ve el değmemiş habitat bize sıradışı deneyimler sunuyor.
Bu yazıda Artvin’e, ailemin köyü olan Meşeli’de yer alan Karagöl’ün perspektifinden bakacağız.
Meşeli Köyü, Şavşat ilçesine bağlı ve Artvin, Ardahan ve Gürcistan’ın kesiştiği bir noktada yer almakta. (Diğer Karagöl ise Artvin’in Borçka ilçesinde bulunmakta.) Bu yörenin insanlarını ise ağırlıklı olarak Ahıska Türkleri oluşturmakta. Meşeli’de aktivite olarak yapabilecekleriniz arasında trekking, yüzme ve kampı rahatlıkla sayabiliriz. Kendi zevklerinize göre aktivite listenizi genişletmek elbette mümkün.
Tarihsel olarak çok eskiye dayanan bir yapısı mevcut bu yörenin, milattan öncesine ait mağaralar ve bakır baltalar bulundu ama bu yazıdaki odağımız muhteşem doğası olacak.
Meşeli Köyü’nde tropikal meyveler hariç yetişmeyen bir bitki görmedim diyebilirim. Hatırlarım, dedemin bahçesinde elma, armut, çilek, patates, bezelye, fasulye, fındık, erik, domates, kabak ve daha birçok sebze, meyve yetişiyordu.
Öte yandan orman meyveleri; böğürtlen, ahududu, dağ çileği’ne ek olarak da zehirli ve zehirsiz mantar çeşitleri, palamut…Yerel halkın dilinde ahududunun ismi Jol, böğürtlen ise Kara Jol.
Karagöl’e gelecek olursak; belirlenemeyen bir tarihte gerçekleşen bir çökme sonucu meydana gelen Karagöl ile çevresindeki habitat 1994 yılında Milli Park statüsüne getirilerek koruma altına alındı.
Göldeki canlı hayatın çoğunluğunu sazan ve aynalı sazan balıkları oluşturuyor, ek olarak nilüfer bitkileri ile kurbağalar da gölde yaşamını sürdüren diğer türler.
Gölün hemen yanıbaşında bulunan pansiyonda konaklama ve yeme-içme ihtiyaçları karşılanabiliyor ve Türkiye standartlarına göre fiyatlar oldukça uygun.
Köyün mimarisi ise tipik Karadeniz mimarisi, ahşap evler doğayla uyum içerisinde varlığını sürdürüyor.
Milli Park statüsünde habitat korunduğu için her türlü avcılık ve ağaç kesimi yasak. Korucular devriye gezmekte. Öte yandan köy halkı oldukça misafirperver ve sıcakkanlı, sadece bu köye özel bir durum değil bu. Artvin halkı kapı kilitlemez, misafirleri çok sever. Ziyarete gittiğinizde çok güzel anılarla döneceğinizi düşünüyorum.
Kamp yapmak ve dış dünyadan kendinizi soyutlamak isterseniz Meşeli Köyü’nün yaylasını şiddetle tavsiye ediyorum. Elektrik yok, telefon bazı bölgelerde çekiyor ve aktif olarak yaylayı kullanan bir iki ev dışında hiç kimse yok. Hayatta kalma güdülerinizi geliştirecek bir deneyim sunuyor ve açıkça söylemeliyim ki, benim için oldukça tatminkar bir deneyimdi.
Ulaşım konusunda ise birkaç seçenek mevcut. En rahat olanı, Kars’a veya Batum’a uçakla gidip sonrasında karayoluyla bu bölgeye ulaşmak. Tüm yıl boyunca ulaşım mümkün ancak kış aylarında köye ulaşım yollar kapandığı için zorlaşıyor. Bonus olarak da Artvin’de bisiklet sürmek; çok yorucu ama inanılmaz bir deneyim.
Hayatımda gördüğüm doğanın bizlere sunduğu en güzel cennet parçası balıkları bile uzatığınız ekmeği elinizden yiyorlar kardeşlerimle yapıp yediğimiz menemenin tadı hala damağımda doğal haliyle korunması gereken yerlerdendir diye düşünüyorum
şahane ellerinize sağlık ciritdüzü köyünde yaşıyorum sadece yazları biray 🙂 ama 11 ay enerji ve sevgi depoluyorum katkınız için tekrar sonsuz teşekkürler
Bazen böylesi güzellikler keşke tanınmasa, keşke bilinmese, keşke turistik bir yer hâline gelmese diye düşünüyorum. Yöre halkı bakar, kıymetini bilir, tertemiz tutar. İkinci bir Uzungöl faciası olmaz umarım.
balıkesir çataldağ da çok güzel kayın ormanı ve su uctu şelalesi orlarıda görmenizi tavsiye ederim