Mimari eserleri, coğrafyası, müzeleri, mutfak kültürüyle bambaşka bir seyahat deneyimi Rusya. Rusya’nın kalbi de Moskova’da atıyor. Gezilip görülecek çok yer, gitmek için bir çok neden olsa da; bu yazımızda özellikle göze çarpanları listeledik.
Tarih Kokan Sokaklar, Muhteşem Bir Mimari ve Sanat Dolu Bir Şehir…
1)Kızıl Meydan
Moskova gezinize başlamak için muhtemelen en doğru yer Kızıl Meydan. Moskova’nın tüm ana caddelerinin başlangıç noktası olan Kızıl Meydan, şehrin merkezi. 73 bin metrekarelik bu alan aslında sadece Rusya için değil, tüm dünya için oldukça önemli. Dünya tarihine yön veren birçok isim; edebiyatçısından filozofuna, siyasetçisine bu meydandan geçti. İçinde Kremlin Sarayı, Aziz Vasili ve Kazan Katedralleri, Lenin’in Mezarı gibi tarihi ve mimari önem taşıyan yapıların yanı sıra Moskova’nın en meşhur alışveriş merkezi GUM da bulunuyor. Bu arada alışveriş merkezi deyip geçmemek lazım, kendisi de başlı başına bir mimari güzellik.
Ulaşım: Moskova’nın muhteşem metrosuyla Kızıl Meydan’a ulaşmak oldukça kolay. Kırmızı hat üzerinde bulunan Biblioteka Lenina istasyonunda inebilirsiniz.
2)Kremlin Sarayı
Kremlinler Rusya’da çokça bulunan “kale”, “şato” anlamlarına gelen tarihi olarak da yöneticilerin ikamet ettiği yapılar bütünü. Aralarında en tanınmışı kesinlikle Moskova Kremlin’i. İlk kez 12 yy. ’da ahşap bir yapı olarak inşa edilen Moskova Kremlini, 15 yy ’a gelindiğinde çoktan Moğol istilaları sebebiyle ciddi tahribata uğramıştı. III. İvan ya da tarihteki diğer adıyla Korkunç İvan tarafından siyasi bir merkezileşmeyi de temsil edebilmesi amacıyla 15. yy başında yeniden inşasına başlanmasına karar veriliyor ve ortaya bu muhteşem saray çıkıyor. Şu anda başbakanlık konutu olarak kullanılan bir bina, 20 kule, 3 katedral, 2 kilise, Korkunç İvan Çan Kulesi, Terem Sarayı ve Kraliyet Mezarlığı da burada bulunuyor. Kompleksin güneybatısında bulunan cephane binasında ise Devlet Mücevher Fonu Müzesi de var.
Ziyaret: Kremlin Sarayı; Perşembe günleri dışında haftanın her günü 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Farklı ziyaret alanları için, farklı bilet kategorileri var
Ulaşım: Metro’nun Aleksandrovsky Sad istasyonunda inip ulaşabilirsiniz.
3)Aziz Vasili Katedrali
Rusya dendiğinde aklınıza gelecek en ikonik bina neresi desek, herhalde Aziz Vasili Katedralini düşünürdünüz. Farklı renkler, şekiller ve desenlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan bu muhteşem yapı 16 yy.’da, Korkunç İvan’ın, Kazan’ı fethetmesinin ardından, bu zaferin anısına yapıldı. Gökyüzüne doğru yükselen bir ateş şeklinde tasarlanan yapı, çağının ötesinde ve eşsiz bir görünüme sahip. İki kez yıkım tehlikesi atlatan bu bina öylesine hayranlık verici ki, Napolyon Moskova’ya girdiğinde katedrali söküp Paris’e taşıttırmak istemiş. Teknolojik olumsuzluklar nedeniyle yapamayacağı için, kimselere yar etmemek düşüncesiyle binayı barutla doldurup ateşe vermek istemiş. Söylentiye göre bir yağmur başlamış o sırada. Masallardan fırlamış gibi duran binanın tarihi de bir o kadar ilgi çekici. Şu anda müze olarak hizmet veren Aziz Vasili Katedralini her gün 11:00 ve 17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Ulaşım: Metro kullanıp Ploshchad Revolyuts istasyonunda inerek ulaşabilirsiniz.
http://www.saintbasil.ru/
4)Lenin’in Mozolesi
Yapımına 1924 senesinde başlanan mozole, 1930 senesinde ziyarete açılıyor. Kremlin duvarının altında yer alan yapı, duvarla da uyumlu görünüşe sahip. Kırmızı granit komünizmi, gri granit ise yası simgeliyor. Ölümünün 56. senesinde mumyalanan Lenin’in naaşı burada yer alıyor ve bir dönem için kapalı olsa da, günümüzde ziyaretçilere açık ve girişi ücretsiz. Kamera, telefon, çanta gibi kişisel eşyalarınızı dışarıda bırakmak zorundasınız. Cam bir fanus içinde yer alan mumyalanmış naaşı kısa bir süreliğine de olsa görebiliyorsunuz.
Ziyaret: Salı, Çarşamba, Perşembe, Cumartesi ve Pazar günleri, saat 10.00-13.00 arasında ziyaret edebilirsiniz.
Ulaşım: Metro’nun Teatralnaya veya Ploshcad Revolyutsii duraklarında inince, Kızıl Meydanda bulunan mozoleye rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz.
5)Lubyanka Binası
İçinde ünlü Lubyanka hapishanesini bulunduran bu bina, eskiden KGB karargahı olarak kullanılmış. 19. yüzyıldan kalma ve neo-barok stilde inşa edilmiş bu bina, KGB müzesini de barındıyor. Bina hakkında eski bir şaka bile var; zamanında Moskova’daki en uzun binaymış ve bodrumundan baksan bile Sibirya’yı görürmüşsün. Mizah anlayışımız Ruslardan biraz farklı olsa gerek… Günümüzde Rus Fedaral Güvenlik Servisi’nin olduğu bina görülmesi gereken yerlerden.
Ulaşım : Metro’nun Lubyanka istasyonunda indikten sonra, meydanda binayı bulabilirsiniz.
6) Çar’ın Çanı
Evet zaman zaman Moskova’nın en yüksek yapısı tabir edilen bir çok şey olmuş. Bunlardan biri de 81 metrelik Büyük İvan Çan Kulesi. 137 basamaklı kuleye çıkıp, içeriyi gezebiliyorsunuz. Kulenin bitişiğinde ise Çar’ın Çan’ı yer alıyor. Ağırlığı 202 ton olan bu çan, bugüne kadar hiç çalınmamış. Çalınması durumunda ortaya çıkacak sesi düşünmek istemedim ben. Sibirya’dan bile duyuluyordu diye yeni Rus esprilerine konu olması muhtemel ama. Atlattığı yangından sonra kopan parçasının da yanında durduğu Çan’ın az ötesinde yine dökme sanatı eseri ve yine hiç kullanılmamış “Çan Topu” da yer alıyor görmek isteyenler için.
Ulaşım : Metro ile Kızıl Meydan’a ulaştığınız zaman Büyük İvan Çan Kulesi ve Çar’ın Çan’ını oldukça kolay şekilde bulacaksınız.
7) Dostoyevski’nin Evi
Bildiğimiz gibi, sadece Rus edebiyatı için değil dünya edebiyatı için de en önemli isimlerden Dostoyevski. Her ne kadar, Dostoyovski’yi St. Petersburgla bağdaştırsak da, yazar aslında Moskova doğumlu. En sevdiğim yazarlardan olan Dostoyevski’nin doğup büyüdüğü evi görme düşüncesi açıkçası beni seyahat için ikna etmeye yetti. Siz de 16 yaşında askeri akademiye gidene kadar yaşadığı minik apartmanı ziyaret edebilir, ailesinin kütüphanesini, Dostoyevski’nin oyuncaklarını ve kişisel eşyalarını (hatta bir tüy kalemini!) görebilirsiniz. Evin yakınlarında bir psikiyatri hastanesi ve morg bulunduğunu da eklememiz gerekiyor. Dostoyevski’nin karanlık stili belki de buradan geliyordur kim bilir?
Ulaşım: Eve ulaşmak için, metronun Novoslobodskaya istasyonunda indikten sonra Seleznevskaya’dan devam edip sola dönün, ev Dostoevskogo’da.
8) Bolşoy Tiyatrosu
Rus Mimarisi denilince akla gelen ilk binalardan olan Bolşoy Tiyatrosunun, Ruslar için önemini 100 ruble banknotunun üstünde yer almasından da anlayabiliriz. Josep Bové tarafından tasarımı yapılan tiyatro, sahnelediği başarılı opera ve baleleriyle kısa sürede en ünlü yerlerden biri oluyor. İki kez yanan bina, restorasyonlardan sonra hala güzelliğini koruyor. Daha önce Nazım Hikmet’in Ferhat ile Şirin’inin bir bale uyarlaması burada sahnelenmiş ve günümüzde yine repertuvarda. Seyahatinizden önce internetten bilet alırsanız güzel bir eser izleme şansınız var.
Ulaşım : Metro’nun Teatralnaya (Bolşoy Tiyatrosu) ya da Okhotnyi ryad (Tiyatro meydanı) duraklarından birinde inerek ulaşabilirsiniz.
9) Manej Meydanı ve Cam Kubbeler
Manej, (Manege/Manezhnaya) zaman zaman etkinliklerin düzenlendiği, bir çok turistik yerin de yakınında bulunan bir meydan. Zamanında çarlık askerlerin at eğitimi aldığı meydanda, toplanıp şarkı söyleyen gençlere rastladığınız gibi ışık şovlara da denk gelebilirsiniz. Meydanda birbirinden güzel süs havuzları bulunuyor. Aleksandr Bahçeleri ve Meçhul Asker anıtıysa muhakkak görülmeli. Rengarenk çiçeklerin, dev ağaçların bulunduğu Aleksandr Bahçelerini kullanarak Kremlin Saray’ına geçiş yapabiliyorsunuz. Meydanda bulunan yer altı çarşısının cam kubbeleri ise meydana ayrı bir güzellik katıyor.
Ulaşım : Kızıl Meydandan yürüyerek Kuzey tarafında bulunan Manej Meydanına çıkabiliyorsunuz.
10) Gorky Park
Kültür Parkı olarak da bilinen Gorky Park özellikle hafta sonunu geçirmek isteyen Moskova sakinlerinin uğrak yeri. İçinde bulunan dönme dolapla Moskova’nın manzarasını izleme şansı bulacağınız lunaparkın yanı sıra göletler, kafe ve restaurantlar ve Avrupa’nın en büyük buz pisti bulunuyor. Birçok spor dalıyla uğraşma imkanının olduğu, satranç, dans gibi aktivitelerin de sunulduğu Gorky Parkta kumsal bile var. Kiralanan yedi kişilik bisikletler ise parkı daha ilginç kılmış.
Ulaşım : Metro ile Park Kulturi istasyonunda inip Krimsky Köprüsünden karşı kıyıya yürüyerek parka ulaşabilirsiniz. İstasyon çıkışında, Gorki mozaiğini görmeyi ıskalamayın.
11) Puşkin Güzel Sanatlar Müzesi
Puşkin Güzel Sanatlar Müzesi, yan yana üç binanın içindeki iki bölümden oluşuyor. 19. ve 20. yüzyılların Avrupa ve Amerika’dan seçkin örneklerini görebileceğiniz müze, üç katlı ve 26 odaya sahip. Van Gogh, Picasso, Monet, Rodin, Cezanne, Kandinsky ve bir çok sanatçının orijinal eserlerini burada görebilir, flaş kullanmadan fotoğraf çekebilirsiniz. Metrodan çıkınca göreceğiniz Kurtarıcı İsa Kilisesi’nin karşısında yer alan Puşkin Müzesi, seyahatinizin unutulmazları arasında yer alacaktır.
Ulaşım : Metro’nun Kropotkinskaya istasyonunda inmeniz gerekiyor.
12) Moskova Metrosu
Metro diyip geçmeyin! Yazı boyunca sürekli geçen metro, sadece bir ulaşım aracı olarak düşünülmemiş. Moskovalıların gururla hakkında hikayeler anlattığı bu metro her gün milyonlarca yolcu taşıyor. İçindeki heykeller, mozaikleri, incelikle yapılmış duvarları ve dev avizeleriyle kendinizi müzede hissediyorsunuz. Sovyet döneminin en ünlü sanatçılarının tasarladığı metronun kimi istasyonlarıysa ödül bile almış. Teatralnaya, Novokuznetskaya, Shosse Entuziastov, Kievskaya ve Elektrozavodskaya istasyonlarını ziyaret etmenizi özellikle öneriyoruz. Kullanacaklar için küçük bir ipucu, istasyon isimlerini şehir merkezine doğru bir erkek, şehir merkezinden uzaklaştıkça ise bir kadın sesi anons ediyor.
13) Izmailovsky Park
Fotoğraf: www.mos.ru
Parklar şehri Moskova’nın en güzel parklarından biri de burası. Özel günlerde ışıklı süslemelerle, havai fişeklerle daha bir güzelleşen parkta gezinmek, huzurla dolmanızı sağlayacaktır. Yakınındaki Izmailovsky Market’e uğrayıp, Lenin büstünden matruşkalara bir çok hediyelik eşya da alabilirsiniz. Üstelik fiyatlar merkeze göre daha uygun.
Ulaşım : Metro’nun Partizanskaya istasyonundan çıktıktan sonra, park sağ tarafta kalıyor.
14) Stalin’in Gökdelenleri
Moskova’nın Yedi Kuleleri olarak da bilinen Stalin’in Gökdelenleri artık şehir simgelerinden biri olmuş. Her birinin farklı amaçlarla fakat ortak mimariyle yapılmış. Biri devlet üniversitesiyken başkası otel bir diğeri dışişleri bakanlık binası. Tepesinde Sovyet yıldızı bulunan binalar, bir ana merkez ve onun çevresindeki küçük binalardan oluşuyor. Ukrayna ve Leningrad otellerine ziyaret mümkün. Dışişleri Bakanlığı binasını saymazsak, diğerlerini ziyaret etmeniz için kapıdaki güvenlik görevlisini ikna etmeniz yeterli.
15) Pasternak’ın Evi
“Pasternak grave landscape”-Thomas Hedden
Vatandaşlıktan çıkarılma korkusuyla, Nobel ödülünü reddeden şair Boris Pasternak’ın evi müzeye çevrilmiş durumda. Küçük bir köyde yer alan evi ziyaret edip, ünlü Dr. Zhivago’nun yazıldığı minik masayı görebilirsiniz. Ayrıca yazarın mezarı da burada bulunuyor.
Ulaşım: Metro’nun Kievsky istasyonundan sonra tren kullanarak müzeye ulaşıyorsunuz.
Uzay Deneyimi…
16) Zvyozdny Gorodok Ve Yuri Gagarin Kozmonot Eğitim Merkezi
Bilindiği gibi Soğuk Savaş süresince, uzay ile ilgili gelişmelerde de bir tür yarış vardı. Hal böyleyken Zvyozdny Gorodok yani Yıldız Şehri, astronomi kadar tarihi öneme de sahip. Telaffuzu bizim için oldukça zor olan alanda, ismi ünlü kozmonot Yuri Gagarin’den gelen bir kozmonot eğitim merkezini de var.
Ulaşım: Yaroslavsky istasyonundan Monino yönünde giden bir trene binip buraya ulaşabilirsiniz, yolculuk yaklaşık 1:10 dakika sürüyor.
Rus Mutfağı’nın Nefis Tatları…
Rusya’nın mutfak kültürü de coğrafyası gibi geniş. Sert iklimin etkili olduğu kırsal kesimden temelini alan, bol türde balıklar, kümes hayvanları, havyar, mantarlar, orman meyveleri ve balın kombinasyonlarından oluşan yemekler, hoş kokulu baharatlarla da birleşince ortaya inanılmaz lezzette yemekler çıkıyor. Ekmek, krepler, gözlemeler, kahvaltılık gevrekler, bira ve votkaların çoğunluğu çavdar, buğday, arpa ve darı kullanarak yapılıyor. Çorba ve yahnilere mevsimlik balık ve etler tat katıyor. Bu ulusal mutfak anlayışı, 20. Yüzyıldan miras olarak devam ediyor.
17) Borş Çorbası
Borş Çorbası adındaki geleneksel bu çorba, sadece Rusya’da değil Ukrayna ve Romanya çevresinde de yaygın. Yazın soğuk, kışın sıcak olarak servis edilebilen çorba etli veya etsiz olarak da hazırlanabiliyor. Sebzeler de değişebildiğinden, kendi zevkinize göre hazırlatmanız mümkün. Fakat geleneksel olan, pancar ile hazırlananı. Sağlığa faydalı, doğal antibiyotik olarak nitelen bir çok baharat ve sebzeyi içeren bu çorba illa ki tadılmalı.
18) Zakuski
(fotoğraf : theseagullproject.org)
Ana yemekten önce Zakuski adındaki meze tepsisi masaya geliyor. Tepsi içerisinde havyar, füme ve söğüş etler, patates ve enginar gibi sebzeler, kızartmalar, peynir, yumurtadan oluşan mezeler votkayla ya da sıcak içeceklerle tüketiliyor.
19) Shashlik
(fotoğraf : kushay.biz)
Shashlik, Rusya’da çok sevilen ve bizim şiş kebap’a oldukça benzeyen bir yemek. Şiş kebap etlerine göre daha büyük; önceden bekletilmiş ve terbiye edilmiş etlerin şişe geçirilip ateşte pişirilmesiyle yapılıyor. Coğrafyaya göre kullanılan et farklılık gösterse de, genellikle kuzu ve dana eti tercih ediliyor. Eti daha lezzetli hale getirmek için sirkeden nar suyuna çeşitli marine yöntemleri var ve bekletme sırasında soğan eklenmesine olmazsa olmaz gözüyle bakılıyor. Tkemali ismindeki erik sosu ya da Rusya’da oldukça yaygın olan hoş kokulu baharatlarla da yenilebiliyor.
20) Ptichye Moloko
Konuyu tatlıya bağlayacak olursak, Ptichye Moloko’dan bahsetmek gerekiyor. Ufak çaplı bir servet ödeyebileceğiniz bu pasta, “kuş sütü pastası” olarak geçiyor. Krema denildiği zaman sizin için akan sular duruyorsa, bu pastayı çok seveceğinize eminiz. Rus tatlıları arasında da başlarda gelen bir lezzet.
21) Kvas
Rusya denilince akla içecek olarak her ne kadar votka gelse de, siyah çay oldukça fazla tüketiliyor. Hatta semaver bir Rus icadı. Doğu bölgelerde sıkça görülen, şekeri ‘kıtlama’ olarak (şekeri çaya karıştırmadan, dilin altına koyarak) içme alışkanlığı Ruslarda da mevcut. Bunun yanı sıra ‘Kvas’ adındaki içecekleri her ne kadar alkolsüz olarak gösterilse de, az miktarda alkol içeriyor. Miktar az olduğu için Ruslar tarafından alkolsüz olarak nitelendirilmiş. Votkadan sonra milli içecek olan Kvas, çavdar ya da esmer ekmeğin mayalanmasıyla yapılıyor ve sudan daha fazla tüketiliyor.
Bonus: Türkiye Vatandaşlarına Vize Uygulaması Yok!
Vize için gerekli belgeleri toplama derdi, çıktı-çıkmadı stresi, aracı kurum arama, ek masraf… Seyahat öncesi en tatsız süreç olan vize almakla uğraşmıyorsunuz. Geçerlilik tarihinin dolmasına 6 aydan fazla olan pasaportunuzla rahat rahat Rusya’ya giriş yapabiliyor ve 30 güne kadar ülkede kalabiliyorsunuz. Tek yön biletlerde kimi zaman problem yaşanabildiğinden, biletinizin gidiş-dönüş olmasını tavsiye ediyoruz. Uçakta ya da gümrükte verilen kartı eksiksiz doldurmaya ve görevliler tarafından giriş kaşesinin vurulmasına dikkat edin. Bu kartı dönüşünüz sırasında yanınızda bulundurmanız gerekiyor. 7 iş gününden fazla kalanlar için, kayıt istenmekte. Kalacağınız otel bunu sizin için hallediyor.*
Yazıyı bitirmeden hatırlatmak isteriz ki, Moskova Metrosu’ndaki istasyonların ismi Latin alfabesiyle değil Kiril alfabesiyle yazıyor. Bu nedenle gideceğiniz yerlerin, Kiril alfabesiyle yazılışını not etmeniz, işinizi çok kolaylaştıracaktır.
Uçak biletinizi almak için buraya tıklayın.
*: Ekim 2014 baz alınarak yazıldığından, gideceğiniz tarihteki güncel kuralları öğrenmenizde fayda var.