
Nisan geldi geçiyor havalar ancak düzelebildi (hala emin değiliz). İstanbul’da iş, kalabalık, yağmur, çamur, trafik derken bütün stresi aldık üzerimize yine. Şimdi tam da güneş açmışken kaçamak bir tatili hak ettik bence. Hem de önümüzde 23 Nisan, 1 Mayıs ve 19 Mayıs tatilleri varken. D vitamininin dibine vuracağımız bir kaçışa hazırsanız bu yazı mini tatilcilere gelsin. İşte kısa tatilleri değerlendirebileceğiniz yakın rotalar.
İğneada
Fotoğraf: Barış Abak
Karadeniz’in ücra bir köşesinde kalmış, birkaç günlüğüne şu metropolden uzaklaşsak diyenler için akla pek gelmeyen bir yer olan İğneada sakinliği seven tatilciler için ideal bir destinasyon. Burada ister sahilde ayaklarınızı denize sokup rahatlayabilirsiniz, isterseniz doğanın keşfine çıkmak için yeşillikler arasında kaybolabilirsiniz. Karadeniz’in ufak bir önizlemesini İğneada’nın yeşillerinde seyreyleyin.
Küçükkuyu
Fotoğraf: kucukkuyu.com
Ege’nin başladığı yer olan Küçükkuyu, tarihin ve doğa güzelliklerin tadını çıkarabileceğiniz küçük bir tatil beldesi. Yürüyüş yapabileceğiniz, bisiklet sürebileceğiniz düzlüklere sahip. Çevresinde de birçok tarihi kent bulunmakta. Eğer araç sahibiyseniz bir gün içerisinde her yeri rahatlıkla gezebilirsiniz. Kaz dağlarının eteklerinde temiz havayı soluyun öyle gelin.
Erdek
Kumsalı ve sahilleriyle ülkemizin en güzel plajlarına sahip olan Erdek, konaklama için de birçok alternatif sunuyor. Yaklaşık 5 km mesafede bulunan Ocaklar, Narlı ve Turanlı gibi yerlere de gidip bir taşla üç beş kuş vurabilirsiniz. Bu çevrede bulunan yerleşkeler köy havasını da şehir mottosunu da bir arada yaşayabileceğiniz yerler.
Şile
İstanbul’a pek yakın olan Şile, yine Karadeniz önizlemesi yapabileceğiniz bir yer. Bu kız önizleme diyor da o ne diyorsanız şöyle açıklayayım; gittiğinizde göreceğiniz yerlileri, yüzünüzü yalayan rüzgar, denizin o tarifsiz kokusu, rengin en yeşili, balık restoranları ve mimarisiyle Karadeniz diye bağıracak size. Akşamları hava serinler yalnız, güneşe aldanıp çok da rahat gitmeyin. Rüzgarları az adamı hasta etmemiştir Karadeniz’in.
Erikli
Fotoğraf: Flickr/ Aisha P.
Saros körfezinde kalan bu samimi tatil beldesi; bir uçtan bir uca yürüyüp evlerinin verandalarında oturanlarla gidip sohbet edebileceğiniz, bir kahve koy da içelim diyebileceğiniz sıcacık bir ortam sunuyor. Mavi bayraklı denizi, upuzun ve geniş kumsalları sabahtan akşama kadar çocuklar gibi kumsalda oynama isteği uyandırıyor.
Kıyıköy
Fotoğraf: Aya Nikola Pansiyon
Kıyıköy benim için şirinler kenti. Gittiğimde mini minnacık renkli bungalovları görünce kendimi televizyonun camından içeri girmiş gibi hissetmiştim. Tabii ben en sevdiğimi, maviyi seçtim. Siz de kendi renginizi bulun bu yanı başımızda duran, sakin, ıssız, huzur dolu Kıyıköy’de.
Cumalıkızık Köyü
Fotoğraf: people.brandeis.edu
Bursa’nın yanı başında bulunan Cumalıkızık tarihi dokusuyla, bozulmamış doğasıyla birkaç günlüğüne İstanbul’dan kaçış yapacaklar için hem yakın hem keşfetmeye doyamayacağınız bir yer.
Bozcaada
Çanakkale’den vurdunuz mu aşağıya, Ege’nin incisinde bulursunuz kendinizi. Daracık sokakları, güvenilir insanları içerisinde birkaç saate turist değil de yerlisi olursunuz. Üzüm salkımlarının arasında denize doygun bir kaçış isteyenler için ideal br nokta. Bu arada Çanakkale’den ufak bir feribot yolculuğu ile ulaşım sağlayabiliyorsunuz, vurdurmayın yani.
Saros
Fotoğraf: www.iscimenhotel.com.tr
Ege kıyılarının en berrak noktalarından biridir Saros. İstanbul’a yakın olduğu için kısa tatiller için idealdir. Sahil boyunca Saros çevresinde ziyaret edebileceğiniz, başka yerler keşfedebileceğiniz doğal güzellikler var. Ayrıca bu da bir bilgi olsun; Saros’un denizi dünyada kendi kendini temizleyebilen 3 denizden biri.
Abant
Bolu’da yer alan Abant Gölü, yürüyüşçüler ve sucuk sever tatilciler için geliyor. Bolu’ya ulaştığınızda şehrin merkezinden 1 ya da 2 saatte bir göle kalkan servislerle buraya ulaşımınızı sağlayabiliyorsunuz. İsterseniz göl yakınlarındaki otellerde konaklayabilir, isterseniz Bolu içinde konaklayıp gün içerisinde buraya gezmeye gelebilirsiniz. Bolu’dan Abant’a doğru giderken göreceksiniz her tarafta yanda sucukçular var. Dumanları tüte tüte öyle güzel sucuk ekmek yaparlar ki aç olmayanı acıktırır o koku. Nisan ayında da karlar erimeye çiçekler açmaya başladığı için en güzel görüntüsüne bu zaman aralıklarında rastlayabileceğimize söylemişti oranın esnafı. Galiba ben de ufaktan kaçıyorum. Küçük bir tatile gidelim, hadi.